21 Kasım 2008 Cuma

Kara Kaos Zindanlarında



Bir çok yaşam gizli her durakta
Biliyorum...
Nefesim kesiliyor, boğuluyorum
Anlatamıyorum...
İfade edemiyorum kendimi
Kelimeler parçalanıyor, yakıyor bedenimi
Bir alev, bir kor misali
Olmuyor, baştan başlıyorum
Olmuyor herşeyi yıkıyorum
Bırakıyorum kalbimi geride
Aklımı cehennemin en dibinde
Ama olmuyor, yine olmuyor
Bir elimde sonsuzu yakalıyorum
Diğer elimde ise bir hiçlikle duruyorum
Ayaktayım ama yıkılıyorum

Yürüyorum neden sonra
Sayfalar boyu, göz göze geliyorum geçmişle
Özel birşeyler yapmaya çalışıyorum
Olmuyor gerisin geri itiliyor, atılıyor, savruluyorum
Geri çekiliyor, huzur içinde ölmeyi bekliyorum
Yine olmuyor, geri çağırılıyorum
Kayıp görevlerime, hayallerime
Ne benle olabiliyorum
Ne de bensiz...
Biliyor ama anlatamıyorum...
Lanetler sarıyor etrafımı
Kulağımda karanlık uğultular
Işık olup parlıyor kara deliği güneş ediyorum...
Neşe sarıyor bedenimi neden sonra
Tarifsiz milyonlarca mutluluk bekler ruhumda
Sise boğuyorum birden kendimi, karartıyorum hayallerimi
Sonsuzluğun sonuna gidiyorum bir nevi
Işıklar sönüyor orada bir kez daha
Sonsuz karanlıkta...

Ayaklanıyor, bir kez daha kalkıyorum
Anlatmak, haykırmak için kalkıyorum
Olmuyor, vuruluyor, bir kez daha düşüyor, düşünüyorum
Nerde hata yapıyorum, düşünüyorum ama döngüden çıkamıyorum
Neşe, keder, neşe, keder...
Sonsuza uzanan sonlu döngüler
Karışıyor karıştırıyor herşey beynimi
Bedenimi...
Ve olmuyor, yine yapamıyorum
Açılamıyor, gerçek yüzümü gösteremiyorum
Kendi kendimi kendimde kaybolmaya mahkum ediyorum
Hala kendimi tekrar ediyor, aynı hatayı bir kez daha yapıyorum
İçimden söküp çıkardığım bu kaosu tekrar gömüyorum
Bunca zaman olduğu ve olacağı gibi
Zira hala anlatamıyorum...

Hiç yorum yok: