21 Mayıs 2009 Perşembe

Bir Yaratıcılık Öyküsü

Küçük koyun Betsy Popsy kurt ile deredeymiş, kurdun adı Dimitris Pipisipis imiş. Bir gün bunlar ( kardeş bunlar ) balığa gitmişler. Küçük koyun Betsy bir balık yakalamış, ben vejeteryanım diyerek balığı yemiş (çiğ çiğ, suşi). Kurt da anti-vejeteryan imiş ve o da salata yemiş.

Sonra bunlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine, gökten üç suşi düşmüş, birini koyun, birini kurt, birini balık yemiş.

Derken olaya atom karınca katılmış, "Hani benim suşi'm?" demiş. Betsy Popsy demiş ki "Atta'ya gitti". "O zaman bende gideyim." demiş atom karınca ve gitmiş.

Demezken, Dimitris de "Hadi ava gidelim" demiş ( Yarım a, yarım ava ) küçük koyun Betsy Popsy ve balık Kalisteyas da bunu kabul etmiş. Yolda bunlara egzotik jojoba çiçekleri katılmış. Balık Kalisteyas, "Çok ezgotiksiniz" demiş. Jojoba çiçekleri de "Teveccühünüz." demiş (Soğan cücüğünüz).

Eee peki ya alanı?
Pratik olalım!

Reklamlardan sonra Betsy Popsy, Dimitris Pipisipis, Kalisteyas ve egzotik jojoba çiçeği Egzotica, beraber oz büyücüsünü aramaya koyulmuş...

...

Candemir Özdemir & Serkan Özkan
2006'da yazılmıştır...

Anlamsız Bir Gece

Enigmanın içinde kaybolsa bu gece
Aklında döner binbir bilmece
Kal benimle gitme bu gece
Anlat
Kayıp düğümlerini aklın, bir bir çöz
Yakala uçlarını, karışmasın tekrar
Kaybetmesin berraklığını
Tıpkı bir kristal misali
Dinle
Kayıp çocuğun masalını dinle
Söyledikleri paramparça belki
Sanki kalbi gibi, değil mi?
Yüzüne bakma sakın
Korkmasın çekinmesin
Söyleme
Neler gördüğünü söyleme
Bırak kayıp kalsın bazı gerçekler
Aklını bükme deliliğe
Bırak olsun bu gece
Doğaçlama dolu bir gece...

Berbat değil mi sence de?

19 Mayıs 2009 Salı

Nefret Çarkı

Fırtınalar kopar bazen insanın içinde
Bir acı, bir nefret, batar sana her nefeste
Huzur arar o zaman insan sükunette
Nafile bekler, kaybolur gelecekte

Bu kadar basite indirgenemez güçlü duygular
Gerekirse seni yolundan çeker, atar
Yahut çekmez bağrını deşer, yırtar
Ya da acıma duymaz, eder tarumar

Bu dizeler ki ezer geçer seni
Karşımdaki anlayamaz, bilmez beni
Bileninse kalbindedir korkunun soğuk eli
Bu kalp göğsümde atan, niceleri devirmeli

Gerekirse ezer, çiğner geçerim seni
Yıkar, parçalar, rezil rüsva ederim bunu bana diyeni
Kimmiş bu karşımda duran bu ahmak, bu deli
Anlasın bakalım neymiş cesaretin bedeli

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Eurovision: 1. yarı finalin destansı yarışmacısı!



Bulgaristan'ı temsil eden Krassimir Avramov'un seslendirdiği parçayı en kötü canlı performans olarak ilan ediyorum buradan. Birazdan ayrıntılı olarak analiz ederken açıklayacağım nedenini.

Evet şarkı başlıyor, girişte polifonik vokalleri duyuyoruz, tamam herşey makul düzeyde, nakaratı 2. defa söylemeye kalktıklarında "...you're mine" kısmına herkesin farklı yerde girdiğini duyuyoruz. Sonrasında ise kimden çıktığını çözemediğim cırtlak bir ses bütün vokalleriiii, müziğiiii herşeyi bastırıyor: "I need you much!!!"
DumurPoint #1

Şarkının söz kısmına geçiyoruz, herşey gayet iyi gidiyor, köprü kısmına geliyoruz evet hala sorun yo... bi saniye, son defa "... to go!" derlerken adam bariz opera vokal yapıyor, o zaman bu erkek sesi kimden geliyor?
DumurPoint #2

Vee tekrar nakarattayız. Adamın yumuşacık opera sesini her biri farklı tonda cırtlayan 3 kadın vokalin arasından kesinlikle duymuyoruz. Ardından gelen kısımda ise bariz bir playback olan vokal duyuluyor (bakınız ağzını oynatmayan şarkıcılar) .
DumurPoint #3

Ara bölüme girerken şarkının 1.42 dksında pembeli hatun şarkının tek dinlenebilir sesini çıkarıyor. Sonra sevgili Krassimir o "ipeksi" opera vokaline devam ediyor ( ama perde yükselme kısmına gelince yükselemiyor ) ve ardından 2.12, nakarat kısmı tekrar karşımızda vokallerin her biri artık kendi tadında takılmaya başlamıştır, Krassimir'in sesi duyulmaz olmuştur.
DumurPoint #4

Arka taraftaki uzun bacaklı elemanların birbirlerini havada çevirme hareketi sırasında, 2.25 dk'da dikkatli bakılırsa birinin diğerini un çuvalı gibi yere "bıraktığı" kesinlikle gözden kaçmaz. Son nakaratlara gelirken iyice kopan cırlavık vokallerden biri ( evet "cırlavık" tanımını hakediyorlar ) şarkıyı iyice rock tadında söylemeye başlar ( "Rhöaa I need so much!! " ) ama cırlaya cırlaya başladıkları cümleyi yarısında durdurup ( 2.47 ) kalan kısmı tamamen tezat "ipeksi" bir vokalle söylemeleri ise son nokta olmuştur.
DumurPoint #5

Sonuç olarak şarkıyı "söyleyen" Krassimir Avramov'un sesini sadece normal ses tonuyla konuştuğu ilk slow kısımda, bir de tek başına vokal yaptığı ara bölümde boğulmadan duyabildim, geri kalan kısımda cırlavık vokaller korosu dinledik.

Give me give me your time
Show me show me you're "maaaAAAAaaaaaAAAaaaAAAaaaaaayn"

Leo'dan Eurovision Notları: 1. Yarı Final

1) Karadağ: Sahne performansları beklediğimden iyiydi, ancak daha önce de belirttiğim gibi benzerleri arasında zayıf kalacak bir şarkıydı, nitekim kaldı da.

2) Çek Cumhuriyeti: Bu şarkıdan pek umudum yoktu, şarkı söylemekten çok mizahi yön ön plana çıkmıştı, finale çıkamadılar nitekim.

3) Belçika: Şovenist bir yaklaşımda olduklarını söylemiştim daha önce, sahne performansları iyiydi ancak yeterli olamadı görünüşe bakılırsa.

4) Belarus: Favori şarkılarımdan biriydi, bazı kazuletler yerine bunların finale çıkmasını tercih ederdim ama malesef çıkamadılar. Sahne performanslarını takdir ettim, uçuşan figür benzeri nesne her ne kadar isim koyamasam da göz dolduran bir öğeydi.

5) İsveç: Son derece bayık bir şarkıydı, ben eurovisionda bu tarz ritmi düşük şarkıları pek mantıklı bulmuyorum ama müzikal açıdan benzerlerine göre fark yaratabilecek bir şarkıydı, nitekim finale kaldılar da

6) Ermenistan: Beklediğim gibi farklı tarzlarıyla ( Çalıntı olup olmadığı beni ilgilendirmiyor ) ön plana çıkıp finale kalmayı başardılar, şarkı ve performans gayet iyiydi bence.

7) Andorra: Eurovision sunucumuzun bile şans vermediğini açık açık söylediği bir parça olaraktan finale çıkmalarına imkan olmadığını düşünüyordum, nitekim çıkamadılar.

8) İsviçre: Bana fena halde popüler bir grubu hatırlatan bu grup, finale çıkma şansı olan gruplardan biriydi bence ancak rakiplerine bakılacak olursa bu nispeten düşük bir olasılıktı ve finale kalamadılar.

9) Türkiye: Evet iyi güzel, tamam şarkı güzel, performans da iyi, finale de kaldık ancaaak... Hadise'nin yedigün bodrum mandalinası reklamına çıkması yanlış bir seçim olmuş bence. Zira portakallar olmuş mandalina...

10) İsrail: Bu şarkı beğendiğim parçalar arasındaydı, finale kalmaları yerinde oldu bence. Performansları da gayet iyiydi.

11) Bulgaristan: Tahmin ettiğim gibi kazulet misali dikilen solist vakası yaşandı bu şarkıda, evet performans iyiydi ancak vokallerin altında ezilen solist sesi sonunda finale kalmaları pek olası olmadı.

12) İzlanda: 2 senedir şarkıları güzel oluyor, sahne performansları çok güzeldi finale kalmalarını bekliyordum, nitekim finaldeler.

13) Makedonya: Şarkılarını bile hatırlamıyorum şu an, çok silik kaldılar diğer rakiplere nazaran. İlk elden eleneceklerin arasında düşünüyordum ki, ilk elden elendiler

14) Romanya: Yüksek şans verdiğim favorilerimden biri, finale çıkmasalardı dumur olurdum herhalde. Performansları gayet iyiydi, ayrıca benzerlerine nazaran bunlarda C vitamini de daha bol sanki. ( Böyle daha enerjikler ya o bakımdan vitaminli canım :P )

15) Finlandiya: Şarkıları çok güzeldi , performansları da iyi planmış görünüşe bakılırsa. Finaldeler.

16) Portekiz: Finale çıkmalarını beklemiyordum ancak canlı performansları beklediğimin çok üstündeydi, finale de çıktılar.

17) Malta: Benim tahminime göre jüri oyuyla çıkmıştır bu kadın finale. Cüssesiyle göz doldurduğu gözümden kaçmadı. ( Zaten gözden kaçacak gibi değildi ) Göz dolduramasa bile kadrajı doldurmada sorun yaşamadığı kesin. Finale çıkmalarına en çok şaşırdığım ülke bu oldu.

18) Bosna & Hersek: Gerek şarkı ritmi, gerekse ingilizce olmamasından dolayı pek şans tanımıyordum kendilerine, ben olsam şarkıya değil ülkeye oy vermiş olurdum herhalde

1. yarı finalden bu kadar, bunlar sadece benim düşüncelerim ama sonuçta eurovisionu ben yapmıyorum, dolayısıyla finale kimlerin kaldığı, kimlerin elendiği avrupanın ortak görüşü oluyor. Alınmaca gücenmece olmasın yani.

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Leo'ya göre Eurovision

Evet bir eurovision fanatiği olaraktan çok çekişmeli bir eurovision bekliyorum bu sene. Bu sene eurovision'da fantastik ortaçağ öğeleri ve bilim-kurgu gelecek öğeleri görmek mümkün. Bazı ülkeler gerçekten güzel şarkılar çıkarmayı başarırken bazıları da gerçekten şaka gibi şarkılar üretmeyi başarıyor. Google da bu konuda bir tahmin hizmeti sunuyor bu sene bizlere, bakalım ne derece isabetli tahminler olacak göreceğiz 16 mayıs cumartesi gecesi.

Bazı ülkelere değinmek istiyorum şimdi.

Arnavutluk - Kejsi Tola - Carry Me In Your Dreams: Benim şahsi fikrim bu şarkıyı söyleyen şahısta sorun olduğu yönünde. Zira sanki müzik çalarken tesadüfen sahnenin önünden geçiyormuş da çıkıp şarkı söylemiş gibi bir hava var kızda. Klibini seyretmenizi tavsiye etmem, uzak durun.

Ermenistan - Anush - Jan Jan : Enteresan şarkılardan biri bu, insanın aklına takılıyor, durduğunuz yerde söyleme riskiniz var bu şarkıyı :D Şarkı ingilizce ve ermenice söylenmiş sanırım. Ben enteresan oluşundan dolayı üst sıralara çıkma ihtimali veriyorum ama google 20den yukarı çıkmaz diyor sanırım :D

Azerbaycan - Aysel & Arash - Always: Elnur Huseynov & Samir Javadzadeh 2lisinden sonra ( 1. olmayı hakediyorlardı bence ) bir başka ikiliyle Azerbaycan karşımızda. Bu defa daha oynak ezgiler sunan Azerbaycan şarkısı bence geçen seneki kadar iddialı değil. Geçen sene ilk 10a girmişlerdi, muhtemelen bu defa da gireceklerdir.

Belarus - Petr Elfimov - Eyes That Never Lie: İddialı şarkılardan biri, parçanın kendisi gayet iyi bestelenmiş, bu şarkının kaçıncı olacağını gerçekten merak ediyorum ama eminim hakettiğinden düşük olur.

Belçika - CopyCat - CopyCat : Dustin the Turkey ile açılan şovenist-ikon-solist furyası devam ediyor burada da, gereksiz bulduğum bir çalışma.

Bosna & Hersek - Regina - Bistra Voda: Klibini izlerken sıkıntıdan patladım üzgünüm. Slow parçalar kıvrak olanlara nazaran dezavantajlı başlıyor zaten eurovision'da, üstelik bir de ülkeye özgü bir dille söylenmiş. Şansı çok düşük bence, ki oy alırsa da şarkı değil ülkesi alır.

Bulgaristan - Krassimir Avramov - Illusion: Aslında güzel bir şarkı ama eminim adamın şarkıyı söyleme şekli bir çok kişiyi irrite etmiştir çoktan. Benim zevkime uyuyor olsa da bütün şarkıyı bu tonda söylemesi canlı performansa çok kötü patlayacaktır, zira adam bu sesi yumuşak bir seviyede kullanıyor, vokallerin sesinin adamı bastırması sorunu yaşanırsa şaşırmam. Klibindeki egzotik çekim yöntemlerine bakacak olursam eğer canlı performansta adamın kazulet gibi dikileceğini tahmin ediyorum. Güzel şarkı, güzel klip ama canlı performansdan umudum yok.

Çek Cumhuriyeti - Gipsy.Cz - Aven Romale: Çok rastgele bir şarkı olmuş, sözler uzatılıyor, kısaltılıyor, sıkıştırılıyor, genişletiliyor... Bunu dinleyenlerin 3/4ü şarkı bittiği anda ne dinlediğini unutur muhtemelen.

Estonya - Urban Symphony - Rändajad: Estonya'dan ilginç bir şarkı, ingilizce olsa ve bu kadar monoton gitmese çok iyi bir seçim olabilirmiş. Yine de birkaç defa dinlemeye değer bulduğum şarkılar arasında.

Finlandiya - Waldo's People - Lose Control: House techno gibi bişey oluyor sanırım türünden tam emin olamadım, ama gerçekten çok hoşuma giden şarkılar arasında, görünüşe bakılırsa finlandiya hard rock'tan daha fazla ekmek çıkmayacağına kanaat getirmiş ve teknoya çevirmiş rotasını.

Almanya - Alex Swings Oscar Sings - Miss Kiss Kiss: Şarkıyı söyleyen tip bana çok sahte geliyor, sanki eski bir filmden bir anda sahneye fırlamış gibi bir havası var. Sırf tip yüzünden şarkıdan soğumuş haldeyim. Almanyanın ingilizce şarkı yapması da hoş bir seçim yine de.

Yunanistan - Sakis Rouvas - This Is Our Night: Sıkı rakiplerden biri, ilk beş şarkıdan biri olması son derece olası. Sakis Rouvas daha önceden de eurovision tecrübesine sahip bir sanatçı, bu ya 2. ya da 3. girişi yarışmaya. Lakin Kenan doğulu için çakma ricky martin yorumu yapmış olan bir ülkenin neden kendi temsilcisi de böyle çakma bir imaj benimsemiştir hala merak konusu benim için.

İzlanda - Yohanna - Is It True? : İzlanda'dan yine fevkalade bir şarkı, geçen sene de euroband adlı bir grupla katılmışlardı eurovisiona, şarkılar güzel ancak ülke olarak pek oy şansları yok bence.

İsrail - Noa & Mira Awad - There Must Be Another Way: Güzel şarkılardan biri, sanırım şarkı 3 farklı dilde söyleniyor, eğer işkembeden sallamaya kalkarsam ibranice, arapça ve ingilizce söylendiğini iddia edebilirim ama emin değilim. Sanırım hakkettikleri oyu alamayacaklar ama.

Letonya - Intars Busulis - Probka: Uzak durmanızı önereceğim başka bir çalışma, şarkıyı rastgele bişeyler çığıran tiplerden hoşlananlar dinleyebilir tabi, bana göre çok rastgele söylenmiş adam orada burada bağırıyor. Nitekim Google verileri de pek şans vermemiş kendisine.

Litvanya - Sasha Son - Love: İlk dinleyişte antipatik gelse de dinledikçe kulağa daha iyi gelen şarkılardan biri. Farklı tarzıyla sıralamarda boy göstermesi olası bir parça.

Malta - Chiara - What If We: Bu kadın önceki girişinde de böyle bayık kuşlar böcekler melodisinde bir şarkıyla girmişti, ama görünüşe bakılırsa uslanmamış tekrar gelmiş. Zayıf bir tercih bence, aldığı oy bir elin parmaklarını geçmeyebilir bile.

Karadağ - Andrea Demirovic - Just Get Out Of My Life: Bu kişiyi takdir ediyorum, klibinde oynatacak bu kadar gay tipli şahsı bulmayı başardığı için. Şarkı eurovision stili için uygun ama rakipleri karşısında zayıf kalan bir tercih.

Norway - Alexander Rybak - Fairytale: Bu şarkıyı dinleyin ama izlemeyin, zira söyleyen kişi çok abuk mimiklere sahip. Google verilerinde birinci sırada görünüyor ama nedense bana yunanistan ile türkiye'nin daha çok şansı var gibi geliyor.

Portekiz - Flor-De-Lis - Todas As Ruas Do Amor: Bu şarkıyı dinleyenler eminin söyleyen kadının nasıl bu kadar çok "Suso...." ile başlayan kelimeyi bir araya getirdiğini merak edeceklerdir. Şahsen ben ettim.

Romanya - Elena - The Balkan Girls: Romanya'dan yine hareketli bir çalışma, genelde seçimleri iyi olan romanya bu sene de iyi bir parçayla yarışmada boy gösteriyor. Sıralamada daha iyi yerlede görmek isterdim şahsen.

Sırbistan - Marko Kon - Cipela: Sırbistanın birincilik aldığı şarkıdan sonra ne yapsalar yadırgamam artık. Sadece "ilginç" bir şarkı diyebiliyorum.

Slovenya - Quartissimo feat. Martina - Love Symphony: Slovenya son zamanlarda iyi şarkılar çıkarmaya başlamış bir ülke. Bu defaki temsilcileri Eurovision'da daha önce 3 defa yer almış vokallerden biri. Enstrümental olmaya daha yakın bir eser olarak, eurovision'da değişik bir tarz olmuş. Aslında daha iyi sonuçlar elde edebilir.

İspanya - Soraya - La Noche Es Para Mí: İddialı şarkılardan biri, hatta ilk beş şarkıdan biri olabilir ama sanırım ülkeden kaybediyor. Şarkı ingilizce ve ispanyolca söylenmiş.

Sanırım şimdilik bu kadar kritik yeterli, bunlar yarışmacılardan ilk bakışta gözüme çarpanlar. Bence yunanistan ile türkiye arasında kıyasıya bir mücadele olacaktır, ama sonucu yine finalde göreceğiz.

Bütün ülkelere buradan bol şans :D

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Horrr... Zzzz...

Uyku efekti olarak zzzz neden kullanılır hep merak etmişimdir, hatta bu tarz sorulara cevap getiren bir kitap basılmıştı, her ne kadar şu an ismini hatırlamasam da. Off amma çok yazı yazdım uykum geldi...

Horr... Zzzz...