Yazık bana, bunca emek verdim size, sana
Bilemezdim bu kadar kolay silinebileceğimi, kısa zamanda
Yazık bana, böyle lekelenmek yakışmadı bana...
Buna izin veremem bunu bilesin
Böyle bir hakaretin altında kalmam bunu da bilesin
Bana bunu diyorsun ama ya sen nesin
İhtimaller gözünde durur, sen bırakır gidersin
Çok kolay değil mi böyle bırakmak
"Olmuyor" deyip, kestirip atmak
Böyle mi senin aşk anlayışın
Hayata bakış açın, yaşam tarzın
Söyle, bir daha söyle, sence hangisi, seç birini
Güven uyandırmak mı, güven duymak mı önemli
Mutlu olmanı isteyenlere böyle mi cevap vermeli
İçinde inanmadığın birşeyi yapmak bu kadar mı eğlenceli
Tek celsede yalancı hükmü verdin peşin peşin; hiç tartmadın, etmedin
Söyle, durma cevap ver, bu mudur senin inandığın, güven dediğin
Kuru kuru güven demekle olmuyor demek senin bu güven dediğin
Onca kelime, kifayetsiz nihayetinde, nasıl daha devam edeyim, ne diyeyim
Lakin güvensiz demen çok doğru bana, gerek yok artık yalana
Ancak bilesinki tek amacım mutluluk aşılamaktı sana
Gerçekler isteyene gelir daima, kalamaz hasır altında
Ve bu gün hiç gelmesin isterdim tüm kalbimle aslında
Artık çok geç, ok yaydan çıktı
Yoldan dönecek kavşak kalmadı
Eğer gerçekleri istersen
Bu akıl bunları bir bir açıklamalı
Ya ilk günden beri yalan söylemişsem sana
Kaldırabilecek mi senin ruhun, aklın; söyle bana
Her zaman gerçekleri bilmek ister insan bilirim ama
Söyle bana, huzuru bulacak, mutlu olacak mısın bu sahnenin sonunda...
Söyle bana...
Tercihini...
Yalanları...
Ya da gerçekleri...
Söyle bana. . .
For English
12 Ağustos 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder